Bu yazıma şöyle bir soruyla giriş yapmak istiyorum: Bir girişim fikrini başarıya ulaştıran en büyük etken sizce nedir? Doğru kaynaklar mı, fikrinizin yeterince iyi, hatta mükemmel olması mı? Yeterince zaman ayırmak ve doğru stratejilerle ilerlemek mi?
Benim cevabım, en büyük etken mi bilmiyorum ama doğru platformda doğru insanlara ulaşabilmek kesinlikle çok önemli. Düşünün ki bir yatırımcı sizi arama motorları üzerinden aradığında LinkedIn profilinizle karşılaşıyor. Peki ya o profil sizi gerçekten en iyi şekilde yansıtıyor mu; yoksa sadece birkaç iş deneyiminizin olduğu, yıllardır güncellenmemiş bir sayfa mı? Eğer ikinci seçeneğe daha yakınsanız büyük bir fırsatı kaçırıyor olabilirsiniz… Çünkü LinkedIn, yalnızca bir özgeçmiş portföyünden ibaret değil; aynı zamanda kendinizi, işinizi ve vizyonunuzu anlatabileceğiniz güçlü bir sahne. Size bir network oluşturma, fikirlerinizi anlatma ve sektörünüzde otorite olma fırsatı sunuyor. Şimdi kendinize sormanız gereken soru ise şu: LinkedIn profilim, girişimcilik yolculuğuma ne kadar hizmet ediyor?
Şunu unutmamak gerek; markalaşma, sadece ürün veya hizmetinizi tanıtmakla sınırlı değildir. İnsanlar hikâyelere bağlanır. LinkedIn, girişiminizin doğuşunu, yaşadığınız zorlukları ve elde ettiğiniz başarıları paylaşarak marka kimliğinizi oluşturmanıza yardımcı olacak şahane bir platform. Kendi hikâyenizi kendi kelimelerinizle anlatma fırsatına sahipsiniz. Bir de pazarlama tarafından bakacak olursak, daha büyük işletmeler medya gücünü kullanarak haber sitelerinde ve dergilerde kendilerine yer bulabiliyorlar değil mi? Küçük girişimler içinse bu süreç daha zorlayıcı olabilir. Ancak LinkedIn’de düzenli içerik paylaşımı yaparak markanızı organik olarak büyütebilir, ücretsiz bir PR ve pazarlama stratejisi oluşturabilirsiniz. Girişiminizle ilgili bir başarıyı LinkedIn’de paylaşmak, bir basın bülteni yayınlamaktan çok daha fazla insana ulaşabilir açıkçası. Bunun nedeniyse LinkedIn’in sosyal etkileşim mekanizması; yani bağlantılarınızın yaptığı beğeni ve yorumlar sayesinde içeriğiniz onların ağlarına da ulaşıyor ve bu şekilde markanız geniş bir kitleye yayılıyor.
Küçük girişimler için en büyük bariyerlerden biri de potansiyel müşterilerin güvenini kazanmak. LinkedIn’de sektörünüzle ilgili yazılar yazmak, deneyimlerinizi paylaşmak ve etkileşimde bulunmaksa sizi sadece bir girişimci değil, aynı zamanda sektörünüzde fikir önderi yapar. Güven inşa eden bir marka olmak için LinkedIn en etkili dijital araçlardan biri.
Yeni kurulan bir girişimin en büyük ihtiyacının doğru yatırımcılar, mentorlar, iş ortakları ve müşterilerle tanışmak olduğunu inkâr edemeyiz. LinkedIn bu bağlantıları kurmamız için en doğru zemini sunuyor bizlere. Yatırımcılar, iş birlikleri ve müşteri adayları, LinkedIn’de doğrudan erişebileceğiniz kişiler olabilir.
Girişimcilik penceresinden baktığımızda ben LinkedIn için “Küçük girişimler için büyük görünürlük” ifadesini kullanabilirim. Girişiminizi büyütmek, doğru insanlarla tanışmak ve sektörde kendinize güçlü bir yer edinmek istiyorsanız LinkedIn’i mutlaka etkili bir şekilde kullanmalısınız. Eğer işe nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız, o zaman da Suit Your Job olarak uçtan uca LinkedIn hizmetimizle yanınızdayız. LinkedIn sayfanızın optimize edilmesinden içerik stratejinize, network yönetiminden marka bilinirliğinizi artırmaya kadar tüm süreçlerde sizi destekliyor, girişiminizi en iyi şekilde yansıtmanıza yardımcı oluyoruz. Şimdi harekete geçme zamanı!
