Psikolojik Sermaye Nedir?
Psikolojik sermaye dört temel kaynaktan beslenen, kişisel pozitif psikolojik gelişim hali olarak tanımlanıyor. Aslında psikolojik sermaye geleceğe ne kadar umutla baktığımız, engellerle nasıl başa çıktığımızı ilgilendiren bir sermaye türüdür. Bu sermaye türünün beslendiği dört kaynak ise öz-yeterlik, iyimserlik, umut ve esneklik. Öz-yeterlik, kişinin zor işleri başarabilmek için gerekli çabayı gösterebileceğine ve sonuçları kontrol etme kabiliyetine sahip olduğuna olan inancıdır. Öz-yeterliği yüksek olan bireyler, motivasyon ve bilişsel kaynaklarını hayatlarındaki olayları kontrol etmeye kanalize edebilir, karmaşık veya zor görevlerin üzerine giderek bunlarla baş etmek için çeşitli yollar geliştirebilirler. İyimserlik boyutunda kişinin genel olarak pozitif çıktı beklentisi ifade edilir. İyimser insanlar olumlu sonuçlar beklediklerinden, iş yaşamında motive edilebilir, hedef ulaşmada daha ısrarcı ve engeller karşısında daha sabırlı insanlardır. Umut ise ajans ve yollar olmak üzere iki boyuttan oluşur. Ajans kişinin belirli bir görevi yerine getirmedeki motivasyonu, yollar ise bu görevi yerine getirirken kullandığı yollardır. Umudu yüksek olan kişiler hedefi yerine getirmek için daha çok çalışır ve alternatif yollar geliştirebilir. Son olarak esneklik, kişinin olumsuz şartlar karşısında gösterdiği olumlu uyum olarak tanımlanabilir. Yani kişinin stresle başa çıkabilmesi ve herhangi bir engelle karşılaştığında kalkıp silkinip yola devam edebilme enerjisidir.
Liderler Neler Yapabilir?
Bir lider olarak psikolojik sermayemizi korumak, diğer sermaye türlerini korumak kadar önemlidir. Bunun için işe alım sürecinde bu sermayesi yüksek kişilerin tercih edilmesi atılabilecek ilk adım olarak karşımıza çıkıyor. Bu kişiler hem yüksek motivasyona sahip oldukları hem de işletmenin kurum kültürüne olumlu katkı sağlayacakları için işletmenizde bulunması önemli kişiler. Bunun dışında çalışanlarınıza psikolojik destek sağlamalısınız. Aynı şirket doktoru gibi şirket psikoloğu çalıştırabilirsiniz. Özellikle mobbing gibi konularda rütbe fark etmeksizin objektif uygulamalar geliştirmeli, bunları çalışanlarınıza açık ve net bir şekilde aktarmalısınız.
Şirketinizin kurum kültüründe çalışanlarınız rekabet mi ediyor yoksa birlikte mi çalışıyor? Kişilerin iş yaşamlarında sürekli birbirleriyle rekabet ediyor olması,herhangi bir hata yaptıklarında ya da zorlukla karşılaştıklarında verdikleri tepkiyi doğrudan etkiler. Eğer iş birliğini yücelten bir kurum kültürüne sahipseniz çalışanlarınız hata yaptıklarında hatalarını bir öğrenme aracı olarak kullanabilir; zorluklar karşısında çalışma arkadaşlarından destek alarak engelleri aşabilir. Yine iş birliği kültürüyle bağlantılı olarak çalışanların dinlenmesi oldukça önem taşır. Eski usul öneri kutularından bahsetmiyorum elbette. Çalışanların iş geliştirme konusunda önerilerini almak büyük önem taşıyor. Daha önce de dediğim gibi psikolojik sermayesi yüksek kişiler engelleri aşmak için alternatif yollar geliştirebiliyorlar; bu alternatiflerin üş süreçlerine katılmasıyla daha verimli bir çalışma süreci yürütülebilir.
Sonuç olarak çalışanlarımızın eksiklerini gidermek kadar olumlu yönlerini de geliştirmek büyük önem taşıyor. Bu şekilde hem çalışanların şirkete bağlılığı artacak hem de şirketiniz büyük bir rekabet avantajına sahip olacaktır.